Vizyonkent
Fotoğraf, Erdoğan Demir.
Keşan ve geleceğinin tartışıldığı program “Vizyonkent Keşan” 29 Eylül Pazartesi akşamıTek Rumeli TV’de yayımlandı.
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası’nda çekimi gerçekleşen, yapımcılığını KEYİAD (Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği) Başkanı Ahmet Eler‘in üstlendiği “Alternatifsiz Gündem” adlı programın 1. bölümünde Keşan Belediye Başkanı Opr. Dr. Mehmet Özcan ve Prof.Dr.Doğan Kantarcı ile birlikte Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Keşan Ticaret Borsası Başkanı Yusuf Yörük,İpsala Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Girgin de yer aldı.
Özcan, Keşan Belediyesi’nin çalışmaları ve bundan sonra yapmayı hedefledikleri projeler ve Keşan’a gelecek doğalgaz ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Helvacıoğlu, Keşan’ın ticari potansiyelini, Yörük ve Girgin, Hamzadere Barajı havzası ile Keşan İpsalaEnez’in tarım potansiyelini değerlendirdi.
Program konukları, TEPAV (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) ile birlikte yörede sürdürülen çalışmalar hakkında da bilgiler verdiler.
TEPAV, çalışmalarını “objektif ve partiler-üstü” yaklaşımdan ayrılmadan, akademik etik ve kaliteden ödün vermeden sürdürüyor.
*
Prof. Kantarcı ise bölgemizde çevre kirliliği olayları üzerinde durdu.
Daha önce çeşitli konferanslarda çevre ile ilgili bilgiler veren İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı, sulu tarımda kullanılan kimyasal bileşiklerin sınırlı miktardaki taban suyuna sızarak tarımın ve doğal ekosistemleri yok edeceği uyarısında bulundu.
Ergene kirliliğine de dikkat çeken Prof. Kantarcı, İpsala pirincinin Ergene suları ile değil Meriç ve barajlardan sulandığını ve İpsala pirincinde herhangi bir tehlike bulunmadığını açıkladı.
Dünyanın yeni markaları artık ülkeler değil şehirler:
1950’de dünya genelinde nüfusu 1 milyonun üzerine olan şehir sayısı 77 iken, bu rakam 436’ya ulaşmış bulunuyor. Son 60 yılda şehirler hızla büyüdü.
Bu 77 şehirde toplam 179 milyon insan yaşarken, bugün 1 milyar 400 milyon insan yaşıyor.
Önümüzdeki on yılda nüfusu 1 milyonun üzerinde olan şehir sayısı 616’ya, bu şehirlerde yaşayan insan sayısı da 2 milyar 100 milyon kişiye çıkacağı hesaplanıyor.
Baş döndüren bir rekabet!
Duran şehirlerin geriye düşmesi kaçınılmaz. Yarının yıldız şehirleri, kendini gösterebilen merkezlerden çıkacağı kesin.
Öyle ise ne yapmalı?
*
Nitelikli insan, yaşam kalitesi, özel sektörü boğmayan iş ortamı, yöremizin diğer şehirlerle ve hatta ülkelerle bağlantısı, güçlü liderlik,
Kalkınma ajansları ile oda ve borsaların birlikte çalışmasının önemi,
Yöremizde kalkınma projelerini hayata geçirmek ve uluslararası rekabette öne çıkabilmek adına “olmazsa olmaz” unsurlardan.
Bölgeler arası gelişmişlik farklarının yüksekliği, yöremizde de bölgesel kalkınma araçlarının göz ardı edilmemesi gerekliliğini ortaya koyuyor.
Bölgesel kalkınma, artık bölgesel, yerel, ulusal ve hatta uluslararası dinamiklerin katılımıyla gerçekleşebilecek bir olgu olarak tanımlanıyor.
Yeni yönetişim ilkeleri ve kalkınmanın yeni aktörleri, bölgesel kalkınmanın tanımını, stratejilerini, müdahale biçimlerini, dinamiklerini, örgütlerini ve kurumsal yapılarını değiştiriyor.
Bölgesel ve yerel kalkınmayı gerçekleştirebilmek için bu ölçeklerde çeşitli kurumsal yapılanmalara ve örgütlenmelerin katılımına dayalı aşağıdan yukarı bir yaklaşım kaçınılmaz.
Leave a Reply