Bu hafta İstanbul’da, Murat Karayalçın ile söyleştik. 21 Şubat Cumartesi akşam saat 20.00’den itibaren Tek Rumeli ekranlarından da yayımlanan, “Ahmet Eler’le Alternatifsiz Gündem” adlı programımızda Karayalçın, güncel siyaset üzerine değerlendirmelerde bulundu.
*
1989-1993 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, 1993-1995 Başbakan Yardımcısı, 1994-1995 Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Karayalçın, 1943 Samsun’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat-Maliye Bölümünden 1968 yılında mezun oldu.
Devlet Planlama Teşkilatı’nda (DPT) uzman yardımcısı ve uzman olarak çalıştı, İngiltere’de kalkınma ekonomisi üzerine lisans derecesi aldı. 1978-1979 yıllarında Köy İşleri Bakanlığında Müsteşar Yardımcılığı görevini yürüttü. Batıkent Konut Üretim Yapı Kooperatifleri Birliği’nin (Kent-Koop) kurucuları arasında yer aldı. Kent-Koop’ta sırasıyla mali sekreterlik, genel sekreterlik ve 1981’den 1991 yılına kadar da Genel Başkanlık görevlerini üstlendi. 1988-1993 Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanlığı görevlerini sürdürdü. 2012 ile 2014 yılları arasında CHP Parti Meclisi üyesi iken 17 Aralık 2014 tarihinde CHP İstanbul il başkanlığına atandı.
Neşe Hanım ile evli olan Murat Karayalçın, kongre turizmiyle uğraşan Alp Karayalçın’ın babasıdır ve bir de torun sahibidir.

IMG_3090
Murat Karayalçın, “Konut Bunalımı Kent Rantları ve Proje Muhafızları” adını taşıyan, İstanbul, 2009’da Boyut Yayıncılık’tan çıkan kitabında; konut ve kentleşme sorunlarına ilişkin görüşlerini yansıtıyor.
Kitabın “Konut Bunalımı” isimli bölümünde; ABD’de ve küresel piyasalarda yaşanan bunalımları ele alıyor.

“Kent Rantları” adlı bölümünde de Türkiye’de gayrimenkul rantının oluşumunu inceliyor.

“Proje Muhafızları” başlıklı bölümde ise, kent rantlarının toplumsallaştırılmasında kooperatiflerin ve belediyelerin yerini anlatıyor.
*
Murat Karayalçın’dan öğrendik ki; konut sektöründe uzunca bir süredir garip, bir o kadar da yadırgatan gelişmeler yaşanıyor. Sektörü inşaatçılardan çok milli emlakçiler, bankacılar yönetiyor; “zehirli atık, hava kabarcığı, şişman kedi” gibi birtakım garip kavramlar konut kredilerine ilişkin çözümlemelerle birlikte kullanılıyor. Halen sürmekte olan küresel iktisadi ve mali bunalımın sorumlusu olarak, ABD’deki “Eşik altı konut kredileri” yani bir anlamda konut sektörü gösteriliyor. İşin ilginç yanı, 1997 yılındaki “Asya Krizi”nin de konuttan kaynaklanmış olması…

Yani konut sektörü neredeyse on yılda bir dünyanın bir bölgesinde ya da dünya genelinde büyük bir bunalım yaratıyor.
Konut sektörü bir şekilde kapitalizmin yeni baronları tarafından, “sermayenin kuralsızlaştırılmış finansallaşmasına” kurban seçilmiş durumda.
***
ŞİŞLİ ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Karayalçın; her yerde bu soruyla karşılaştığını ifade ederek, “İşin adli yönü ortaya çıkıyor. Tehdit olmuş. Adli yönü öne çıkan bir sorun. CHP ve yasalarla çözülecek bir sorundur” diyor.
Karayalçın, “Hukuk sürecinin işlemesinin dışında bu şekilde sorun çözülemezse siyasi bir tavırla sorun çözülecektir. Yasal olarak sorun aşılmazsa siyasi olarak sorun çözülecektir.” diyor.
“RÜŞVET İDDİASI DEĞİL SAVURGANLIKTIR”
Başkan İnönü’nün, Sarıgül dönemini kastederek “Önceki yıllarda yapılan süslemelerde çokça para harcandığını” açıklamasının ardından, Karayalçın’ın, “Rüşvet iddiası değil savurganlıktır.” değerlendirmesinde bulunduğu hatırlanacaktır.
***
Murat Karayalçın, “Legion d’Honneur” nişanı sahibi. Yani bir şövalye ama Fransız hükümetinin verdiği bu ödülü pek de ciddiye almıyor. 2009’da Ayşe Arman’la yaptığı bir röportajda “Fransızca bilmeyen tek şövalye herhalde benim!” diyordu.
Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği (KEYİAD) olarak Murat Karayalçın’la yaptığımız bu söyleşide, “alçakgönüllülüğü ve komplekssizliği” bizim de dikkatimizi çekti doğrusu…
7 yaşında annesinden, babasından ve kardeşlerinden ayrılmış, halasıyla Ankara’da yaşamaya başlamış. Çünkü astımı varmış, ailesinin yaşadığı Samsun çok rutubetliymiş. Bu ayrılığın kişiliği üzerinde derin izleri olmalı. Ama duygularını belli etmiyor. Çok sevdiği erkek kardeşini bir uçak kazasında kaybetmiş.

Sn. Karayalçın, gerçek bir entelektüel, sürekli okuduğunu öğrendik.

Emekli olunca, kitapçı dükkânı açmak istediğini de…

Arkeoloji, tarih ve coğrafya merakı var. Arkeoloji kazılarından söz edildiğinde, enerji doluyor. Âdem ile Havva’nın yaşadığı yer olduğu iddia edilen Urfa’daki Göbekli Tepe’yi anlatmayı seviyor. “Mavi Yolculuğu” denizden değil de karadan yapmak istediği, “Likya Yolu” için arkadaş aradığı, herkes “Bizden geçti Murat’çığım, sen yürü!” dediklerinde olumsuz etkilendiği, onun hayata pozitif bakışı ve felsefesi hakkında ipuçları veriyor.

FullSizeRender.jpg görüntüleniyor
Bıyığını bir kez kesmiş:
Neşe Hanım’ın zoruyla evlendiklerinde…
Çünkü “kıyameti koparmış” Neşe Hanım,
“Bıyıklı adamla evlenmem!” diye…
Neşe Hanım bıyık sevmezmiş ama Murat Bey kendini böyle daha iyi hissediyor.
Karadeniz’de bir laf varmış, çok hoşuna gidiyor Murat Karayalçın’ın:
“Karadenizliler neden bıyık bırakırlar?”
“Önemli şeylerin altını çizmek isterler de ondan!”

(Bu yazının tamamı Ahmet AK tarafından kaleme alınmıştır, dilediğinizce alıntı yapabilir ve paylaşabilirsiniz.)

988944_1126547660704285_2185735024160342203_n

Leave a Reply

Your email address will not be published.