Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği (KEYİAD) yönetim kurulu başkanı sevgili kardeşimiz Ahmet Eler’in Tek Rumeli ekranlarında sunduğu “Alternatifsiz Gündem” programımızda bu hafta (25.04.2015, Cumartesi günü) ünlü ekonomi profesörlerinden Osman Altuğ’u konuk ettik.
Yaptığı açıklamalarla gündem oluşturan Altuğ, Necmettin Erbakan`ın Başbakanlığı döneminde uygulamaya konulan “Havuz Modeli”ne ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu. İsmini, Erbakan’ın bulduğu, düşünce olarak Prof Altuğ’un hazırladığı modelle ekonomiye kazandırılanlar ve 28 Şubat’ın gelmesinde modelin rolünü, seçim sathına girdiğimiz bugünlerde “Havuz Modeli”nin öyküsünü ilk ağızdan dinlemek ilginçti…
Merhum Necmettin Erbakan’ın, Başbakanlığı döneminde uygulamaya koyduğu ve 28 Şubat`la sona eren havuz modeliyle ilgili Prof. Dr. Osman Altuğ`dan özetle şu ilginç açıklamalar geldi:
Bugün artık kişileri, partileri değil, modeli değiştirmek gerekir. Bir fabrika değişik renk ve tatta çikolata üretir, vatandaş değişik çikolata tercihi yapar ancak sonuçta kazanan çikolata fabrikası olur. “Siyasette de ben `Osman Hoca’ olarak bilindim öyle de kalmak istiyorum. 28 Şubat darbesi, diğer darbelerden daha fazla zarar verdi. Biz o dönemde havuz sistemini getirdik. Parasalcı ekonomiye baş kaldırdık. Güç dengelerinde sorunlar yaşandı. Sayın Başbakan Erbakan davet etti beni. Başbakanlık Başdanışmanı olarak görev talebi oldu. Ben kişiye değil, ‘T.C. Başbakanı Başdanışmanı’ olarak göreve başladım. Birçok şeyi değiştirmeyi hedeflemiştik. Biz bir havuz hesabı yaptık. Devletin tüm kurumları ellerindeki paralarını başka bankalara yüzde 5`le yatırıyor o bankalardan da yüzde 130 faizle borç alıyordu. Bunu görünce bir havuz kuralım dedik. Bu havuz kelimesi de bana ait değil Sayın Erbakan`a aittir.”
Getirdiklerinin, kamunun tek hesabı olduğunu, bunun adını halk anlamaz buna “havuz hesabı diyelim” dediklerini ve böyle bir oluşum başlattıklarını anlattı.
Havuzda parası olanlara yüzde 50 faiz verdiklerini. Böylelikle yüzde 80 oranında faizi kurtardıklarını, Türkiye’de tüm çalışanlara o tarihlere kadar görülmeyen oranda zam yapıldığını ve çalışanların yaptığı alışveriş ile piyasaya büyük rahatlama getirildiğini söyledi. Prof Altuğ, “Parasalcı ekonomiye başkaldırıda para mı halk mı, bu yapılan parasalcı ekonominin darbesi mi yoksa askeri bir darbe mi, bunun sorgulanması gerekir. Bunu şu anda açıklamak istemiyorum. Ancak parasalcı ekonomi olaya ağırlığını koymuştur.” Dedi.
*
Prof. Dr. Osman ALTUĞ: “Türkiye’yi mafya ve kara para yönetmeye devam ederse borçlar ödenemez.”
Renkli kişiliği ve ilginç açıklamalarıyla tanınan Prof. Dr. Osman Altuğ, Türkiye’nin 600 milyar Dolar borç stoku bulunduğunu, oysa 2002’de borç stokunun 129 milyar Dolar seviyesinde olduğunu ileri sürerek, her şeyin naylon ve sanal olduğunu, Türkiye’yi mafya ve kara para yönetmeye devam ederse borçların ödenemeyeceğini de vurguladı.
“Alternatifsiz Gündem”de güncel ekonomiyle ilgili görüşlerini de aktaran Prof. Dr. Altuğ, Türkiye ekonomisine farklı bir açıdan bakıyor. “Memlekette bankaların pozisyonu açık, özel sektörün pozisyonu açık, kamunun pozisyonu açık, dış ticaret dengemiz açık, bütçemiz zaten açık. Kapalı olan bir yerimiz yok. Dünyada en yüksek faizi ödeyen ülkeyiz. En yüksek faizci, devlettir. Ondan büyük borç alıcısı yoktur. Beş milyon insanımız, kredi kartı borçlusudur.” diye konuştu. Bu nedenle parasalcı bir ekonomik model değil, üretimci bir modelin çözüm olabileceğini anlattı.
Türkiye’de her şeyin naylon ve sanal olduğunu iddia eden Prof. Dr. Altuğ, “Ne özel sektörün ne de kamunun doğru düzgün bir envanteri var. Bu olmayınca her şey kayıt dışı ve kontrolsüz gidiyor. Müteşebbisin önü açılmalıdır ama serbest piyasa ekonomisinin iki ayağı vardır. Birincisi serbest bırakacaksın, ikincisi ise kontrol edeceksin. Bizde her şey serbest, fakat hiçbir şekilde kontrol yok.”
Enflasyonun ve döviz kurlarının sanal olarak düşüp yükseldiğini belirten Altuğ, “Bunların hepsi sanal göstergeler. Amaç açık pozisyondaki bankacılık sistemini destekleyerek, TL cinsinden borçlarıyla Dolar cinsinden borçlarını dengelemek… İşin ilginci ortada Dolar falan da yok!” diyor.
* * *
Prof Dr Osman Altuğ; Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanı iken 16 Nisan 2012 tarihinde emekli olmuş. Renkli kişiliği ve ilginç açıklamalarıyla tanınan Altuğ, “Kayıt Dışı Ekonomi” kavramını dilimize kazandıran, konunun uzmanı bir bilim insanı, lâkin
Marmara Üniversitesi mastır öğrencilerinden bir arkadaşın aktarımına göre “Osman Hoca”nın, işinde son derece ciddi bir akademisyen olduğunu biliyor muydunuz?
*
O gün tez sunumuna giren hocalardan biri de Prof Dr Osman Altuğ’dur:
Osman Hoca yerine oturmuştur ve “anlat” demiştir…
Arkadaş da akıcı bir şekilde güzelce anlatıyorken birden Hoca, sözü keser ve “Dur şimdi, sen önce bir şunun tanımını yap bakalım” der…
Arkadaş da Hoca’yı ve üslubunu televizyonlardan az çok tanıyor ya! …
Kendisine sorulan konunun tanımını yaptıktan sonra, işin içine belki biraz da doğallık katarak Hoca’dan artı puan almak istemiş olacak ki; “Tabi bunlar işin hikâye kısmı…” deyivermiş. Bunu derken elleri ile gözleri de bu lafı destekler şekillere girer, tabi olarak…
Hoca bir anda “Ne biçim konuşuyorsun sen? Burası akademik bir ortam, nerde sanıyorsun sen kendini?” diyerek arkadaşa “okkalı bir ayar” verir…
Hoca ekler, “Bana ne bakıyorsunuz, ben o amiyane konuşmalarımı, tavırlarımı ancak televizyonda katıldığım sohbet programlarında sergilerim. Bunun yeri böylesi akademik ortamlar değildir.”
*
Hoca’nın en son incisi “Ülkedeki siyasi gücün finansmanını parası olan belirler, Türkiye ‘parakrosi’ ile yönetilmektedir.” Sözüdür. (A.AK)
Leave a Reply