Ahmet Eler’le ALTERNATİFSİZ GÜNDEM’DE bu hafta Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen, Prof Dr Doğan Kantarcı ile Ergene Sorunu ve Hava Kirliliği üzerine değerlendirmeleri izledik.

28 Kasım Cumartesi saat 22.00’den itibaren Tek Rumeli TV’de yayınlanan programda ERGENE NEHRİ’NİN, Marmara Bölgesi’nin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları’ndan doğduğunu. Çok çatallı bir halde bulunduğunu, birkaç kola ayrıldığını… En sonunda Meriç Nehri ile birleşerek Ege Denizi’ne döküldüğünü. Ayrıca Marmara Bölgesi’nde Ergene bölümüne ismini verdiğini hatırladık.
Öğrendik ki Nehir, Çerkezköy ve Çorlu’daki sanayi tesisleri yüzünden kirlenmektedir. Özellikle taşınca bütün Ergene Ovası kirlenmektedir. Bu kirlilikten Uzunköprü, Meriç, Pehlivanköy, Alpullu, Çorlu, Çerkezköy gibi nehir üzerinde bulunan yerleşim birimleri etkilenmektedir.

FullSizeRender (6)

Eler, Kantarcı, İşbilen
*
Edirne’nin Uzunköprü İlçesi’nden geçen ve fabrikaların bıraktığı kimyasal atıklar nedeniyle içinde canlı türü yaşamayan Ergene Nehri, kirliliğinden dolayı tarımı olumsuz etkilemektedir.

Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen, nehirden dolayı hastalıkların büyük oranda artığını ve ölümlerin yaşandığını söylüyor.
Daha 1985 yılına kadar berrak şekilde akan Ergene Nehri’nin önünde fotoğraf çektirdiğini, bu nehrin suyunda yüzdüklerini ve balık tutuklarını belirten Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen; “Fotoğrafı çektiğimiz bu yerlere şimdilerde, çevreye yayılan ağır kokudan dolayı yaklaşmak bile mümkün değil. Çerkezköy ve Çorlu’daki fabrikaların bıraktığı kimyasal atıklar nedeniyle, bir zamanlar girip yüzdüğümüz bu nehirde şimdi canlı yaşamıyor. Suya vücudun bir parçası dokunduğu an yaralar çıkıyor.”

Uzunköprü Belediye Başkanı İşbilen sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ergene Nehri Trakya’nın kanalizasyonu haline geldi. 1990’lı yıllarda başladı ve kirlilik hala devam ediyor. Ağırlıklı olarak sanayinin ve endüstrinin atıkları ile bu hale geldi. Atıklarını bırakan belediyeler de var. Ancak belediyelerin evsel atıkları ile Ergene bu hale gelemez. Suyun analizini yaptığımızda sanayi tuzları çıkmakta…”
*
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi emekli Öğretim Üyesi M. Doğan Kantarcı
ERGENE SORUNU VE HAVA KİRLİLİĞİ üzerine şunları söyledi:

“Kömür tüketimi hava kirliliğine neden olur; çevreye büyük miktarlarda partikül madde, kükürt dioksit ve azot oksitler, cıva gibi ağır metaller, dioksinler ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH’lar) gibi kalıcı organik kirleticiler (POP’lar) salar. Kömür tüketimi, her yıl atmosfere binlerce ton tehlikeli ve ortalama ömürleri en az 40 yıl olan hava kirletici madde yayar. Bu, tehlikeli atıkların ve sağlık üzerindeki etkilerinin yıllarca sürecek olması demektir. Hastalıklarla ilgili yakın tarihli küresel düzeyde bir araştırma, hava kirliliğinin tüm dünyada sağlığa yönelik ilk on risk faktöründen biri olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, hava kirliliği kansere yol açan en önemli çevresel etmenlerden biri olarak da sınıflandırılmıştır.
Eldeki kanıtlara göre Türkiye, Avrupa’da hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri olarak görünmektedir. Güncel verilere göre, 2010 yılında Türkiye’de dış ortamda parçacık madde (PM) ve ozona maruz kalma nedeniyle 28 bin 924 kişi zamanından önce hayatını kaybetmiştir.”

***

Ergene Nehri ve hava kirliliği sorununu, bilim çözecektir. Katı, sıvı, gaz, buhar, püskürtme ve diğer biçimlerdeki madde ve atıklardan kaynaklanan hava, su, toprak, radyasyon, gürültü, koku, biyolojik ve benzeri çevre kirliliği sorunlarını bilim nasıl çözer?

Bilim aydınlatır, dökümler çıkarır, ileride karşılaşılabilecek sorunları öngörür, sorunlara ilişkin çözüm seçeneklerini, iş güvenliği ve süreç işlem koşulları ile ilişkilerini kapsayan her türlü konuda uygulama, araştırma, inceleme, geliştirme ve destekleyici eğitim çalışmaları yapar ve yaptırır, sorunu çözer.

Yeter ki istenilsin.

Leave a Reply

Your email address will not be published.